Ekonomi

Japonya Merkez Bankası kurdaki dalgalanmanın ortasında yen satmayı tercih edebilir

Son gelişmeler, yenin değeri konusunda spekülatörlerle uzun süredir mücadele halinde olan Japon yetkililerin müdahale stratejilerinde bir değişikliğe gitmeyi düşünebileceklerini gösteriyor.

Japonya Merkez Bankası (BOJ), diğer G7 ekonomileriyle arasındaki önemli faiz oranı farkının ortasında yeni savunduğu bir dönemin ardından 31 Temmuz’da faiz oranlarını artırdı. Spekülatif “carry trade” işlemlerini engellemeyi amaçlayan bu hamle, yenin değerinin keskin bir şekilde tersine dönmesiyle sonuçlandı ve Tokyo’da ve küresel çapta borsalarda önemli dalgalanmalara neden oldu.

Yenin on yılın en düşük seviyelerine gerilemesi, bu hafta başında Japonya başbakanının istifasına katkıda bulunan bir faktör oldu. Bu düşüş, hükümetin tekrarlanan uyarılarına ve BOJ’un ara sıra yen satın alma müdahalelerine yol açtı. Ancak BOJ’un son faiz artırımı ve daha fazla artırım sinyali vermesi, yenin artık ters yönde aşırı yükselebileceği spekülasyonlarına yol açtı.

Japonya’nın en büyük aracı kurumu Nomura, geçen haftaki piyasa bozulmasından önce yenin aşırı güçlenmesini önlemek için müdahale olasılığını ima etti. 2 Ağustos’ta Nomura’nın makro araştırma ekibi, Maliye Bakanlığı’nın (MOF) yenin güçlenmesini engellemek için müdahaleleri düşünmesi gerekebileceğini öne sürdü, ancak bunun henüz birincil beklentileri olmadığını açıkladılar.

Tarihsel olarak BOJ, her iki ila üç yılda bir gerçekleşen resmi müdahalelerle yen değerini yönetmek için yen alım ve satımı arasında gidip gelmiştir. Bu müdahaleler genellikle Japonya’nın düşük faiz oranlarından ve spekülatif işlemlerin yarattığı enflasyon ve deflasyondan etkilenen yenin aşırı değerlenme eğilimine yanıt olarak yapılmıştır.

2007-2008 finansal krizini takip eden dönemde, G7 faiz oranlarının Japonya’nın sıfıra yakın seviyelerine yaklaşması, carry trade için teşviki azaltması ve BOJ müdahalelerine olan ihtiyacı azaltması ile on yıllık göreceli bir yen istikrarı görüldü. Ancak, pandemi ve jeopolitik gerginliklerin şiddetlendirdiği faiz oranlarındaki son ayrışma, carry trade’i yeniden canlandırdı ve yende yeniden dalgalanmaya yol açtı.

İleriye bakıldığında, G7 politika faizleri düştükçe ve Japonya faiz oranlarını daha da normalleştirmeyi düşündükçe, diğer G7 ülkeleriyle olan getiri farkı azalmaktadır. Japon tahvilleri ile ABD Hazine tahvilleri arasındaki iki yıllık getiri farkı son üç ayda 1,1 yüzde puanı daralmıştır. Bu eğilimin devam etmesi, getiri farkının hızlı bir şekilde yeniden dengelenmesine yol açabilir.

Bu dinamiklerin ortasında, 5 Kasım’da yapılacak ABD başkanlık seçimleri ve ticaret politikalarının potansiyel etkisi Japonya’nın karar alma sürecinde göz önünde bulundurabileceği diğer faktörler. Daha güçlü bir yen Japon ihracatçıları için zorluklar yaratabilirken, aynı zamanda ithalat fiyatlarının düşmesine yol açabilir ve reel ücret artışları yoluyla iç tüketimi destekleyebilir.

Nihayetinde, yen çok hızlı değer kazanırsa, BOJ döviz piyasasını istikrara kavuşturmak için bir müdahale önlemi olarak yen satışına başvurabilir.

Reuters bu makaleye katkıda bulunmuştur.

Bu makale yapay zekanın desteğiyle oluşturulmuş, çevrilmiş ve bir editör tarafından incelenmiştir. Daha fazla bilgi için Şart ve Koşullar bölümümüze bakın.

cayirova-ajans.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu